Longchamp’ın İkonik Çantasını Yeniden Tasarlayın!
Longchamp denince zihninizde ilk canlanan çantadan bahsediyorum. Evet o katlanabilen, kapanma kısmı ve sapları deri, gövdesi naylon olandan… Longchamp, lanse edilişinden beri 30 milyonun üzerinde satan La Pliage isimli bu modelinin 20. yıldönümünü kutlamak amacıyla, bir kişiselleştirme projesine imza attı.
Dakikada 10 adet satılan bir modelin doğumunu onurlandırmaya elbet değer! Ancak Longchamp bu kutlamayı çok farklı şekillerde tasarlayabilirdi. Kişiselleştirme üzerine bir proje geliştirmesi bence, markanın ‘ulaşılabilir lüks’ mottosuna uygun, harika bir seçim oldu.
Kişiselleştirme tüketiciyi, tasarımcı koltuğuna oturtan bir uygulama. Kişiler La Pliage’ın saplarının, kulplarının, ana gövdesinin renklerini tek tek seçerken, kendi stillerini dünyaya yansıtma fırsatı buluyorlar. Burada oyun alanını marka belirliyor. Müşteri, markanın mümkün kıldığı renkler ve değişime müsade ettiği detaylar arasında hareket edebiliyor. Yani kontrollü bir özgürlük söz konusu. Senarist marka iken yönetmen koltuğunda müşteri oturuyor.
Longchamp’ın gerçekleştirdiği uygulamada 1800’ün üzerinde kombinasyon seçeneği mümkün. Yukarıda belirttiğim gibi çantanın gövde rengini, saplarını, kulplarını ve hatta içinin rengini belirleyebiliyorsunuz. Ayrıca çantanın üzerine müşterinin isminin baş harfleri de işlenebiliyor. Siparişler Longchamp internet sitesi üzerinden alınıyor.
Ünlü Fransız marka, bu kampanyanın iletişimini ise sosyal medya üzerinden yaptı. Facebook, Instagram ve Twitter üzerinden gerçekleştirilen yoğun iletişimin, kişiselleştirme uygulamasının doğasına çok uygun olduğunu düşünüyorum. Çünkü, günümüz moda dünyasında müşteri, aktif olarak marka ve ürün pazarlaması rolünü de üstleniyor. Ve kişiselleştirilmiş bir ürün fotoğrafı, kişinin tarzını yansıtması sebebiyle, sosyal medyada en çok paylaşılmak istenen kareler arasında yerini alıyor. Bundan daha güzel ve ekonomik bir yöntem olabilir mi?! Müşterileriniz sizin için, sizin ürün ve markanızın reklamını yapıyor!
Sosyal medyadaki bu muhteşem gücü fark eden Longchamp da, son günlerde pazarlama stratejisini bu yönde iyice genişletmiş. Şu anda devam eden yarışmada, kişilerden La Pliage çantalarının (kişiselleştirilmiş olsun, olmasın) fotoğrafını #LaPliageGallery etiketi ile Instagram üzerinde paylaşmaları isteniyor. Sonrasında Longchamp tüm bu fotoğrafları kendi Tumblr sayfası üzerinden yayınlıyor. En beğenilen fotoğrafın sahibini ise kişiselleştirilmiş bir La Pliage ile ödüllendiriyor. Yarışma 17 Mayıs tarihine kadar açık.
Bu uygulama, zaten birer adet La Pliage model çantaya sahip müşterilere, aynı modelden bir tane daha çanta satmak için harika bir strateji! Tabi bu arada kazanılacak yeni müşteriler de cabası. Bu noktada, Tumblr takipçilerinin ağırlıkla 18-34 yaş aralığından oluştuğuna da değinmek istiyorum. Ünlü Fransız marka, kampanyasını Tumblr üzerinden yürütmekle, ürününün hitap ettiği kitleyi de gençleştiriyor.
Üstelik Longchamp kendini ‘ulaşılabilir lüks’ statüsünde konumlayan bir marka. Kişiselleştirilme uygulaması, Longchamp müşterisine kendini daha özel hissettirdiği için lüks tanımına uyuyor. Müşterinin eline aldığı ürün için binlerce dolar ödemek zorunda kalmaması ise, markaya sürümden kazandırıyor. Diğer bir deyişle, kampanya Longchamp’ın marka olarak ortaya koyduğu iddia ile birebir örtüşüyor. Tüm bunların yanında, Longchamp’ın kişiselleştirme uygulaması sayesinde La Pliage’ı bir ‘ürün’ olmaktan öteye taşıyıp müşterilerin hayat tarzına entegre ettiğini düşünüyorum.
E kampanyayı bu denli beğenince, ben de Longchamp sitesine girip kendime bir çanta tasarladım tabi. İlham kaynağım, bu sene gelmesini dört gözle beklediğim yaz oldu! İstinyePark’taki Longchamp mağazası şu anda tadilatta. Akasya Acıbadem mağazası ise henüz açılmadı. Bu sebeple eğer sizler de Longchamp La Pliage’ın kişiselleştirilmiş modellerinden bir tane edinmek isterseniz, işe web sitesini tıklayarak başlayabilirsiniz. :)
1 Comment