Modanın Video Çağı

Önce internet, ardından YouTube hayatımıza girdiğinden beri video seyretmenin sıklığı oldukça değişti. Son birkaç yıldır ise bu değişimi moda dünyasının nasıl kucakladığını izler olduk. Lüks moda evleri, uygun fiyatlı moda markaları, perakendeciler… Hepsi bu dünyanın içine dahil hale geldi. Moda endüstrisinin kullandığı Video’ların içeriği ise çok çeşitli. Yeni çıkan bir ürünü tanıtmak veya yılbaşı gibi yılın özel bir dönemine ait dilekleri iletmek ya da marka imajına yatırım yapmak bunlardan sadece birkaçı…

Kısaca altını çizmek istediğim, video aracılığı ile yapılan marka iletişimin git gide çığ gibi büyüdüğü. Peki sizce, moda endüstrisinin bu dijital pazarlama kanalını artarak tercih etmesinin altında ne yatıyor?

Öncelikle, video görsele kıyasla çok daha fazla ‘tat’ içeriyor. İnternet de bu ‘tadı’ yaratmak için gerekli olan alt yapıyı markaya tümüyle sağlıyor. Video’daki hareketlilik, hikaye kurgusu, hayal ettirme kapasitesi, fonda kullanılan müzik bir bütün olup reklamını izlediğimiz markayı çok daha fazla ‘hissetmemizi sağlıyor.’ Bu mecra tüketiciye markanın DNA’sını daha net aktarabildiği için kabul görüyor. Üstelik video izleyerek söz konusu markanın dünyasına dahil olmak çok da eğlenceli! Aşağıda örnek olarak Dior ve Valentino’nun taptaze videolarını paylaşıyorum.

İkinci bir sebep, video’nun birçok kanaldan aynı anda yayılabilmesi. Şöyle ki; örneğin yeni sezon ürün tanıtımına ait bir video, hem YouTube, Vimeo gibi platformlar, hem haber siteleri, hem de moda bloglarında aynı anda yayında olabiliyor. Ayrıca bu noktada video’ların paylaşım hızına da değinmek gerek. Eminim siz de sevdiğiniz video’ları arkadaşlarınızla paylaşıyorsunuzdur. Beğenilen videolar, akıllı telefon sahipliğinin de artması ile, çok hızlı yayılabiliyor.

Bir başka tercih nedeni, video ile sağlanan etkileşim. İzleyenlerin yaptıkları yorumlar ve beğeniler, dikkatleri video’yu hazırlayan marka ve video’nun içeriğine yönlendiriyor. Bu kanal, markanın akılda kalmasına katkı sağlıyor.

2014 içinde en ilgi gören moda video’su ise sürpriz bir isme ait. ‘The First Kiss’ isimli kısa film. Video’nun yapımcısı Los Angeles doğumlu, bayanlar için koleksiyonlar üreten Wren markası. ‘The First Kiss’ YouTube’da yaklaşık 94 milyon defa izlenmiş. Konu şu; birbirini ilk defa görmüş 20 kişi bir araya getiriliyor. Bu kişiler 2’şerli 10 gruba ayrılıyor. Ve daha birbirlerini tanımaya bile fırsat olmadan öpüşmeleri isteniyor… Filmi buradan paylaşıyorum…

Bu sene bir diğer farklı video çalışması ise Asos.com’dan geldi. Aşağıda izleyebileceğiniz video’da arka fonu istediğiniz renge boyayabiliyorsunuz. Yani video’nun ‘kişiselleştirme’ özelliği var. Aslında başlı başına Asos örneği bile bu mecraya verilen önemi açıklamaya yetiyor.

Önümüzdeki sene video’ların popülaritesinin daha da artacağı aşikar. 2015’te bu mecrayı kullanan birçok yeni marka ile karşılaşacağız. Dileğim, seneye bu kanalı kullananlar arasında Türk moda markalarının da yer alması. Koton mesela, yeni çıkartacağı bebek koleksiyonunun tanıtımı için sempatik bir video hazırlasa? O video başta anne ve babalar olmak üzere elden ele dolaşsa, güzel olmaz mı?