Originel- 7 Ekim 2015
Bu hafta Originel’de güzellik sektörünü kasıp kavuran “Kırmızı Ruj Savaşları” ‘nı anlattım.
Makaleden Ufak Bir Alıntı:
“Sizce makyajın en can alıcı kısmı nedir? Bence koyu bir eyeliner ile sürmelenmiş gözlerden de, fondöten ile pürüzsüz hale gelmiş bir ciltten de, elmacık kemiklerinin çıkıklığını vurgulayan bir allıktan da daha etkili olan dokunuş dudaklardaki kırmızı renktir. Kırmızı ruj cesaret ister bir defa. Çarpıcıdır. Tek bakışta tüm odağı dudaklara toplatır. Bana göre, yüzündeki hafif makyaja tezat dudaklarını kırmızı ruja teslim etmiş bir kadın kendine güvenli, kararında risk alabilen, özgürlüğüne düşkün, güçlü, feminenliğinin farkında bir imajı yansıtır.
Mısırlılar’ın gözlerine sürme çekmelerinden çok önceki dönemlerde, kadınların meyvelerden ve hatta bazen kandan faydalanıp dudaklarını renklendirdikleri bilinir. Ruju bularak, tarihteki ilk makyaj uygulamasını kadınlara armağan eden ise Sümerliler’dir. Kırmızı ruj tarih içerisinde birçok kısımca eleştirilmiş, hatta bir dönem cadılık emaresi ilan edilerek yasaklanmış olsa da cazibesini hiçbir zaman kaybetmemiştir. Çünkü kırmızı ruj seksapelin, güçlü bir karakterin, kendine güvenin ve öne çıkma cesaretinin kozmetiğe bürünmüş halidir…
Şimdi bir düşünün. 1940’ların Veronica Lake’i, 1950’lerin Marilyn Monroe’su, 1960’ların Elizabeth Taylor’ı, 1980’lerin Madonna’sı ve şimdilerin Gwen Stefani, Penelope Cruz, Taylor Swift ve Scarlett Johansson‘ı…. Hepsinin ortak yanı kıpkırmızı dudakları! …………………..”