Siz Hiç Tasarımcı Elinden Çıkmış Bir Çay Saatine Katıldınız mı?
Yılın “Moda Haftası” dönemleri bana, sadece geçirecek tek gecenizin olduğu bir şehirde sokağa çıkıp sabaha kadar bir mekandan diğerine koşturmayı anımsatıyor. Hızlı, konsantre, dopdolu, hazmı zor… Böyle zamanlarda bir içki orada, biraz dans burada derken durum, olabildiğince fazla ‘anı’ biriktirmek için zamana karşı yarışmaya dönüyor. Moda haftaları da kısacık bir dönemde birbiri ardına sıralandığı için sanırım, ‘turne’ tamamlanıp tüm şehirler normal akışlarına geri döndüğünde, bir moda sever olarak aklımda (aynı bahsettiğim gece harekatı gibi) sadece birkaç öne çıkan olay kalıyor. Tıpkı bu sene, Londra Moda Haftası süresince gerçekleşen The May Fair Hotel- Anya Hindmarch işbirliği gibi.
Londra’nın lüks oteli, Londra Moda Haftası boyunca otelde servis edeceği “Beş Çayı” tatlılarını dekore etmesi için son dönemde popülaritesini iyice arttıran İngiliz tasarımcı Anya Hindmarch ile anlaştı. Tatlıları ünlü anime ‘sticker’ları ile süsleyen Anya’nın ortaya çıkardığı sonuç bence harika! Tabaktan eğlence, pozitif enerji ve mutluluk fışkırıyor. Yemeye niyetiniz olmasa bu tatlıları görüp fotoğraflamak için The May Fair Hotel’e gitmeye değer. Üstelik ikilinin işbirliği bununla da sınırlı değil. Moda haftası boyunca otelin giriş katındaki tüm pencerelerde de Anya Hindmarch’ın dekorasyonu hakim.
Bu beraberliğin, her iki taraf için de oldukça başarılı bir hamle olduğunu düşünüyorum. The May Fair, Anya Hindmarch ile bir araya gelerek şehre binlerce kişinin aktığı bir dönemde kendini ‘stil sahibi’ bir otel olarak konumlama fırsatını elde ediyor. Sonuçta Londra’da moda haftaları düzenlenmeye devam edecek. Ve lüks olmanın ötesinde modayı sahiplenen kimliği ile öne çıkan bir otelin, bir sonraki sezon şehre gelen moda severlerce tercih edilmesi çok olası. Yani The May Fair, bu işbirliği ile marka algısına yatırım yapıp kendini tanımlayan sıfatlara bir yenisini eklerken, rakiplerinden de yaratıcı bir şekilde ayrışıyor.
Anya Hindmarch cephesinde ise durum biraz daha farklı. Tasarımcının bu işten kazancı, otelin müşteri kitlesi. Hindmarch, The May Fair içinde kurguladığı dünyada, moda haftası boyunca potansiyel müşteriler ile bir araya gelme imkanı buluyor. Defile dışında bir buluşma alanı daha. Yani rakiplerinden bir tık fazla… Üstelik bunu yaparken, otel müşterilerine markasının atmosferini birebir deneyimleme fırsatı da sunuyor.
Lüks tüketim ve İngiliz kültürü ortak paydalarında buluşan, bu moda evi/ otel işbirliği dilerim daha birçoklarına ön ayak olur. Çünkü bana göre, yaratıcılık ile yoğrulan bu tip çalışmaların gerek marka algısı gerekse tüketici üzerindeki etkisi 1+1=2’den çok daha büyük sonuçlar doğuruyor.
1 Comment