Ve Oscar’ı Kazanan….. Moda Dünyası!

Sinema dünyasında verilen her ödül, ona dair ipucu oluyor. Onu kazanan aktör, fiyatını dörde katlıyor. Her sene onu izlemek için milyonlar televizyon başına geçiyor. Evet! Oscar Törenleri’nden bahsediyorum. Eğlence sektöründe, dünya çapında düzenlenen en büyük organizasyonlardan birisi şüphesiz o. Üstelik Oscar Töreni uzun süredir sadece filmler ve aktrislerin parıldadığı bir organizasyon değil. Moda tasarımcıları da işin çok önemli bir parçası. Öyle ki, aktrislerin giydiği kıyafetler bazen rol aldıkları filmden daha fazla konuşuluyor. Hatta sadece kırmızı halıyı izlemek için ekran başına oturan arkadaşlarım bile var!

Moda Oscar Dünyasına 90’larda Girdi

Aslında modanın bu geceye entegre olması oldukça yeni sayılabilir. 1929’dan beri Oscar Törenleri’nin düzenlendiğini düşünürsek… 1986 yılında Cher’in törene giydiği kostümü, Diane Keaton’ın 1978 yılındaki seçimini aklımıza getirirsek… Bu önemli sinema gecesi için yıldızların giyecekleri kıyafetler uzunca bir süre, film stüdyolarının kostümden sorumlu çalışanları tarafından organize edildi. Buna alternatif ise, kişinin uygun bir elbise bulup üstüne iliştirmek usulü ile törene katılması idi.

1988 senesinde Giorgio Armani tören için Michelle Pfeiffer’ı giydirmeyi teklif ettiğinde, Pfeiffer’ın ilk yanıtı “Neden birisinin beni giydirmesine izin vereyim ki? Ben kendi kendimi giydirecek kapasitedeyim. Üstelik, Giorgio Armani de kim?” olmuştu. Ancak Armani nasıl yaptıysa Pfeiffer’ı ikna etti ve Pfeiffer törene resimde gördüğünüz lacivert takım elbise ile katıldı. Oscar Törenleri’ne tasarımcı dokunuşu işte böyle başlamış oldu. İkinci önemli sayılabilecek değişim ise, 1997 senesinde yaşandı. Stanley Kubrick’in o seneki filmi Eyes Wide Shut’ta rol alan Nicole Kidman, filmdeki kostümlerden sorumlu olan, eski model/stil danışmanı L’Wren Scott tarafından giydirildi. Scott, sadece Kidman’ın giyeceği elbiseyi seçmekle kalmadı. Elbiseyle uyumlu ayakkabı, mücevher, saç ve makyajı da belirledi. Nicole Kidman’ın güzelliği o geceye damgasını vururken, Hollywood için de yeni bir sayfa açılmış oldu. Kırmızı Halı sadece elbise seçiminin değil, baştan aşağı tüm parçalarla oluşan görüntünün boy gösterdiği bir arenaya dönüştü.

Bugün Oscar Töreni için sistem hala aynı şekilde ilerliyor. Yıldızlar ile moda evlerinin arasında stil danışmanları, en ağır görevi yapıyor. Ödül töreni için adaylar açıklandığı anda koşuşturma başlıyor. Moda evleri için tabi ki öncelik o senenin adayları tarafından tercih edilen marka olabilmek. İkinci sırada ise aday olsun olmasın her daim medyanın ilgisini çeken Angelina Jolie& Brad Pitt çifti, Nicole Kidman veya George Clooney gibi medyatik isimler geliyor. İlk etaptaki talep karşılıklı. Moda evleri giydirmek için can attıkları isimlere yaklaşırken, stil danışmalarının önerileri eşliğinde yıldızlar da moda evlerinin kapısını çalabiliyor. Hatta, Erin Brokovich filmi için Julia Roberts’a ellinin üzerinde markadan teklif geldiği bilinenler arasında. Sonrası ise tam bir kaos. Elbise çizimleri gelip gidiyor, kumaş örnekleri postalanıyor, renk alternatifleri değerlendiriliyor, elbiseye uyacak mücevher örnekleri inceleniyor, üst üste provalar yapılıyor ve elbise giyime hazır hale geliyor. Mu dersiniz? Tam olarak değil… ElbiseLER giyime hazır hale geliyor. Genelde bir aktrisin giymek için iki ila üç alternatifi hazır bulunuyor. O gün canı hangisi ile törene katılmak isterse…. Moda evleri için, dökülen onca emeğin ardından sonuç son ana kadar belirsiz anlayacağınız. Herhalde kırmızı halı saati geldiğinde, tasarımcılar arabadan inen yıldızın üzerinde kendi hazırladıkları elbise mi var diye beklerken, Oscar’ı alan açıklanıyormuşçasına heyecan ve tedirginlik duyuyorlardır!

Bedava Elbiseler, Yaptırımcı Kontratlar

Yıldızların törene giydikleri elbise ve kullandıkları ayakkabı, çanta, mücevher için herhangi bir ücret ödemediklerini söylememe gerek yok sanırım. Hatta birçok defa belirli markaları seçmeleri karşılığında cömertçe ödüllendiriliyorlar. Stil danışmanlarının çoğu da, o ünlü yıldızı Oscar Töreni için giydirebilmek onuruna işini normal bedelinin çok daha altında yapıyor.

Ancak işin farklı şekilde yürüdüğü durumlar da var. Örneğin, 2010 senesinde Dior’a ait J’adore parfümünün yüzü olan Charlize Theron’un aynı sene Oscar Törenine Dior imzalı bir kıyafetle katılması tesadüf değil. Women’s Wear Daily’nin verdiği bilgiye göre Theron ile Dior arasında zaten bu şekilde reklamları içeren bir anlaşma var. Benzer şekilde Dior’un marka yüzü olan Marion Cotillard ve Jennifer Lawrence’ın da bu akşamki törene markanın tasarımcısı Raf Simons imzalı elbiseler ile katıldığını görürsek şaşırmamak gerek. Mücevher seçimleri için de benzer durumlar geçerli. Örneğin İsviçre kökenli saat/ mücevher markası Piaget, marka elçisi olarak son dönemde popülaritesi hızla yükselen Jessica Chastain’i seçti. Chastain ile yapılan sözleşmede, aktrisin markanın reklamlarında oynaması yerine özel davet ve kırmızı halı organizasyonlarına Piaget ürünleriyle katılmasına yer verildi.

Her Uğraş Pazarlama İçin

Oscar Töreni’ndeki kırmızı halıda boy gösterebilmek için markalar türlü kanaldan ilerleyip farklı kapıları zorluyor. Hatta bana göre burası, dünyanın en iddialı defilesi. Yıldızlar kırmızı halıya giriş yaptığı anda yanlarına gelen sunucunun ilk cümlesinin “Bu akşam hangi tasarımcıyı giyiyorsun?” olduğu kadar var! Ancak markaların gösterdiği çaba da elbet ki karşılığını veriyor. Washigton Post’un verilerine göre geçen sene Oscar Töreni’ni dünyada 43 milyon kişi izledi. Son dört senenin sıralanışı ise tablodaki gibi. İzlenme oranlarının giderek yükselişine bir de sosyal medya etkisini katarsak, törenin ne kadar fazla kişiye dokunduğunu daha iyi hayal edebiliriz. Yine Washington Post’tan aldığım bilgiye göre geçen seneki Oscar Töreni’ni sadece Twitter üzerinden 3 milyon kişi 11.2 milyon Tweet ile paylaştı. Bunda tabi ki Ellen Degeneres’in çektiği o ünlü “Selfie’nin” de etkisi yok değil. Ancak bu sene Instagram, Twitter, Facebook, Pinterest… üzerinde Oscar Töreni’ne dair daha da fazla paylaşım olacağına eminim.

Kısacası Oscar’ı bir platformdan kaçırmışsanız başka bir yerden karşınıza çıkıyor. Başta o senenin adayları olmak üzere, törene katılanların resimleri ve dolayısı ile marka seçimleri her mecrada var! Hele bir de söz konusu moda evi, Oscar’ı kazanan bir yıldızı giydirmişse, markasını tüm dünyaya gösterme fırsatı buluyor. İşte bu, paha biçilmez bir reklam! Hatta 2013 yılındaki törende, Jennifer Lawrence ödülünü almak için sahneye çıkarken takılıp yere düşmesi ödülü alma konuşmasına eklendiğinde giydiği Dior elbisenin 75 saniye boyunca tek başına göründüğü ve bunun Dior için $4milyon’lık bir reklama bedel olduğu yazıldı. Oscar Tören’inde yıldızlar tarafından seçilen ürünlerin satışa döndüğü de yaşanan durumlar arasında. 1998’de Gwyneth Paltrow’un ödül alırken taktığı 40 karatlık Harry Winston pırlanta kolye, Paltrow’un babası tarafından satın alınarak kendisine hediye edildiği gibi, töreni takip eden hafta birkaç adet daha sattı.

Modanın Oscar Törenleri ile ilişkisi bununla da sınırlı değil. Ödüle layık görülen yıldızlar, büyük markaların spot ışıklarını üzerlerine çekiyor ve azımsanmayacak bir kısmı markalarla getirisi yüksek anlaşmalara imza atıyor. Örneğin, geçen sene Oscar’ı almasının ardından, Lupita Nyong’o Lancome’un yeni yüzü olarak karşımıza çıktı. Charlize Theron 2004 senesinde en iyi kadın oyuncu ödülüne laik görüldükten bir sene sonra Dior’un yüzü oldu. “The Pianist” filmi ile 2003 senesinin Oscar’ını kucaklayan Adrien Brody, aynı senenin ilkbahar/yaz döneminde Zegna’nın reklamlarında oynamak için seçildi.

1990’larda markaların kendilerini tanıtmak amacıyla giriş yaptığı Oscar Töreni, bugün tam bir gövde gösterisi. Sosyal medyanın gücünü de tam gaz arkasına alan törenleri’ndeki ‘stil yarışının’ yakın zamanda durulacağını hiç sanmıyorum.

Ancak, yazık ki, kırmızı halı hala büyük markaların oyun alanı. Moda dünyasına yenice giriş yapan tasarımcıların, kreasyonlarını Oscar’a katılan yıldızlar üzerinde görmesi hala oldukça nadir rastlanan bir durum. Kim bilir? Belki önümüzdeki seneler içinde kırmızı halıda yaşanacak en büyük farklılık, yeni tasarımcılara kapıların açılması olur.

Bu akşam için iyi seyirler…