Robb Report- Temmuz 2017

“Her şeyi olan erkeklere yeni şeyler satmak” mottosu ile yola çıkan Stefano Ricci İstanbul’daki ikinci mağazasını Four Seasons Bosphorus içinde açtı. Bana ise bu harika markanın hikayesini anlatmak kaldı.

Makaleden Ufak Bir Alıntı:

“……………. 

Koleksiyonlarında canlı ve güçlü renk skalaları kullanmayı seçen, hatta “Ricci Blue” ve “Ricci Orange” gibi iki tonu moda literatürüne sokmayı başaran Stefano Ricci’nin Four Seasons Bosphorus mağazasında ağırlıklı olarak spor odaklı ürünler satışa sunuluyor. Konforlu lüks anlayışının öncülerinden kabul edilen eşofmanları, koleksiyonerleri peşinden sürükleyen tasarım harikası gömlekleri ve yaz için hazırladığı özel kreasyonların yanı sıra mağazada Ricci’nin imzası niteliğinde olan aksesuarlardan örnekler görmek de mümkün. Üç adet Swarovski taşın iliştirilmesi ile bitirilen ipek kravatlar, Louisiana bölgesi aligatorleri ile Nil’den gelen yumuşak krokodil derilerinin en üst kalite el işçiliğiyle harmanlandığı çanta ve dış giyim parçaları bunlara sadece birkaç örnek.

Bugün hala iki jenerasyonun bir fiil işin başında bulunduğu, dünyanın en prestijli lüks erkek giyim markaları arasında en üst sıralarda yer alan Stefano Ricci aristokrat İtalyan köklerine sıkı sıkıya bağlı bir marka. Öyle ki, markanın koleksiyonları sadece evi olan Floransa’dan izler taşımakla yetinmiyor. Stefano Ricci aynı zamanda İtalyan kumaşı ve lokal dokuma biçimlerini de yoğun olarak destekliyor. Marka bu doğrultuda 18.yy’da Floransa’da kurulan ve zamanına şehrin ünlenmesinde büyük rol oynayan Antico Setrifico Fiorentino’yu bünyesine kattı. Hiç bir maddi amaç güdülmeden planlanan bu hamle, İtalyan aristokrasisi ve burjuvazisine önemli katkıları olan ve tamamen tradisyonel usuller ile gerçekleştirilen ipek üreticiliğini sürdürülebilir kılmak adına alınan bir karardı.

…………….”