TimeOut- Nisan 2016
Custom Rebels sizi bir örnek giyinmeyi pompalayan moda sistemine başkaldırıya çağırıyor! Markanın kendi kadar renkli kurucularının elinde her biri birer sanat eserine dönüşen deri ceketlerin hikayesini bu ayki TimeOut’ta anlattım.
Makaleden Ufak Bir Alıntı:
“…………….. Hikaye şöyle başlıyor. Deniz bir motor alıyor ve yeni motorunda layıkıyla giyebileceği bir deri ceketin peşine düşüyor. Aslında aradığı bugünün deri ceket modellerinden çok daha özgün bir parça. Onun istediği 2.Dünya Savaşı sırasında pilotlara hediye edilen ve savaş sırasında onların moral bulmaları için üzerini istedikleri gibi boyamalarına izin verilen tarih dolu parçalardan. Ya da daha yakın tarihe gelirsek, Amerika’daki motor çetelerinin dahil oldukları grubu tanımlamak üzere renklendirip üzerlerine geçirdikleri modellerden. Deniz istediğini aramak için uğraşırken, Duygu bu özel hediyeyi ona vermek için kolları sıvıyor. Reklamcı kimliğinin verdiği yaratıcılıkla derinin üzerinde farklı boyalar deniyor, çiziyor, renklendiriyor ve sonunda istediği gibi bir ceket tasarımına imza atıyor. Bundan sonrası ise iplik söküğü gibi geliyor. Ceketi Deniz’in üzerinde gören bir tane de kendine istemeye başlıyor. Instagram üzerinden talepler yığılmaya başlıyor. Bir sipariş diğerini kovalarken Custom Rebels kuruluyor.
………..
Markanın tamamen el yapımı, her birinden tek bir adet tasarlanan ürünleri tam da adının arkasına gizlenen manifestoyu da takipçilerine fısıldıyor. Custom Rebels sevenlerini bugünün seri üretimine, basma kalıp kıyafet kuplarına, bir örnek giyinmeyi pompalayan moda sistemine karşı bir başkaldırıda bulunuyor. Bunu da, stil ve yenilikçilikten hiçbir ödün vermeden gerçekleştiriyor. Tasarımlarında gündelik hayattan, müzik, seyahat ve profesyonel hayatta meşgul oldukları diğer işlerden ilham alıyorlar. Her zaman gerçek derinin kullanıldığı ürünlerde, bir ceketin hazırlanması ortalama iki hafta alıyor. İlk önce sırt kısmı boyanıyor, kuruyor sonra tüm parçalar dikime alınıyor. Custom Rebels sipariş üzerine de tasarım yapıyor. Siz ceketin üzerinde yer almasını arzuladığınız sloganı söylüyorsunuz ve gerisini markanın üç yaratıcısına bırakıyorsunuz. Ön gösterim yok. Tasarım onayı yok. Onların yerine Custom Rebels ekibi sizi tanımaya çalışıyor. En sevdiğiniz renk ne? Nelerden hoşlanırsınız? Ne tarz müzik dinlersiniz? Yapılacak çizimi bunlar şekillendiriyor. Zaten kişiye özel tasarlanmış, babadan oğula kalacak parçalar hayal ederek yola çıkmış bir ekip için gidilebilecek en anlamlı yol da bu değil mi?
………………”