Montblanc’ın Kalemi Neden Marc Newson’a Emanet?

Erkeğe statü katacak ürünlerden bir tanesi kesinlikle kalem. Üstelik içinde bulunduğumuz bilgisayar çağına inat! Git gide daha az yazı yazılmasına, kalemlerin yerini bilgisayar tuşlarına bırakmasına rağmen ille de kalem. Çünkü lüks tüketim müşterisinin kaleme duyduğu heves yazmaktan çok sergilemekten kaynaklanıyor. Bir de belki atacağı mühim imzaları layıkıyla onurlandırmaktan…

Durum böyle olunca lüks markaların kalem modellerine sürekli yenileri ekleniyor. Klasik modeller güncelleniyor. Özel üretim versiyonlar üretiliyor. Belirli bir zümre içerisinde kemikleşen kalem satışları, düşüşten arınmış bir ivmeyle yoluna devam ediyor.

Lüks kalemler dünyasına yaptığı katkıyla son dönemde adından en çok bahsettiren marka ise Montblanc. Öyle ki, Montblanc bu kalemi üretmek için 100 yıla yayılan tarihinde ilk defa firmanın dışından bir isimle işbirliğine oturdu. Sadece bu bilgi bile haber değeri yaratmaya değer… Üstelik bir araya gelmeyi seçtiği kişi, son dönemlerin en parlak isimlerinden, geçtiğimiz eylül ayında Apple’da çalışmaya başlayan endüstriyel ürün tasarımcısı Marc Newson.

Newson’ın Montblanc için tasarladığı “Montblanc M” isimli kalem, cazibesini sadeliğinden alıyor. Ürün hem Montblanc’ın hem de Newson’ın kimliğini nefis bir uyum içerisinde barındırıyor. Belli ki tasarımcı markanın tarihini modern bir dokunuş ile kalemin içine gizlemekte oldukça başarılı bir iş çıkarmış. Aslına bakarsanız Montblanc’ın kalemini Louis Vuitton, Dom Pérignon, Smeg gibi markalarla işbirliği yapmış, hatta ve hatta geçtiğimiz sene Hermés’in lanse ettiği ilk kalemin tasarımcısı olan Marc Newson’a emanet etmek istemesinin sebebi de tam burada yatıyor. Çünkü Montblanc’ın arzusu Marc Newson aracılığı ile markasına yenilik ve gençlik aşılamak. Markasını bir sonraki 100 yıla hazırlamak. Olağan Montblanc müşterisinin kalem envanterine bir yenisini eklerken, yeni jenerasyonu da Montblanc severler arasına dahil edebilmek.

Bu işbirliğinin oluşumuna daha geniş bir perspektifle bakıldığında ise, tıpkı Montblanc gibi onlarca uzun soluklu markanın yaşıyor olduğu tehdidi apaçık görmek mümkün. Şöyle ki, arkasında uzun bir tarihi birikim barındıran lüks tüketim markaları bir yandan onları bugünlere getiren yıllara sıkı sıkı tutunmak isterken, diğer yandan da o hazinenin esiri olabiliyor. Bu markalar köklerinden beslenirken eskimeye yüz tutuyor. Gün geldiğinde ‘eskimiş’ olarak algılanmaktan korkuyorlar. Çünkü yılların getirdiği köklü duruş, baş döndürecek bir hızla aleyhlerine çalışıp markayı demode kılabiliyor. Kısaca tarihten beslenirken tarih içinde yitip gitmemek bu markaların karşılaştığı en büyük dilemmalardan bir tanesi.

İşte bu sebeple markaların bir taraftan geçmişlerini onurlandırırken, diğer yandan da yenilenmeleri hayatta kalabilmek için şart. Yenilenme çalışmalarının ise mutlaka markanın özüne sadık kalarak gerçekleşmesi gerekiyor. Öyle olmalı ki müşteri markanın tanıdığı, sevdiği özelliklerinden uzak hisstemesin.

Bu noktada Marc Newson’ın yenilenmek adına çok doğru seçilmiş bir isim olduğunu düşünüyorum. Newson’ın kaleme getirdiği modern yorumun, ürünü aşıp markaya da gençlik enjekte ettiğini düşünüyorum. Ve bütün bu seçimlerin arkasında duran Montblanc yönetiminin marka çizgisini bozmadan, ismini yarınlara aktarmak için çok yerinde bir strateji izlediğini düşünüyorum.

Kaleme gelince, sadece erkeklere değil bayanlara da çok yakışacak bir ürün ortaya çıkmış bence. Unisex, güçlü, abartısız, modern ve seksi. Montblanc’ın imzası niteliğindeki siyah renk ve altı köşeli yıldızdan oluşan logo minimal bir çizgi içerisinde kaleme çok yakışacak şekilde kullanılmış. Üstelik bu ay satışa çıkacak Montblanc M, sadece dolma kalem ve tükenmez kalemden ibaret değil. Newson kaleme tabletlerde kullanılmak üzere bir “screenwriter” ve teknik çizimlerde kullanılmak üzere bir “fineliner” versiyonu da eklemiş. Yani modern dokunuş sadece ürünün tasarımına değil fonksiyonalitesine de yansımış.

Özetele ortaya çıkan sonuç hem ‘lüks kaleme giriş’ yapmayı istetecek kadar yalın ve genç ruhlu, hem de kalem severleri heyecanlandıracak kadar sıra dışı, asil ve Montblanc hisli! Hiç Montblanc kalemim olmadı ama bu hikayeyi sizlere anlatınca, gidip Marc Newson’ın tasarımından alasım geldi. :)