TopShop’ın “Key To Freedom” Projesi, Sosyal Sorumluluğun Bir Adım Ötesi
Malum, sosyal sorumluluk popüler konu. Sektörden bağımsız, bütün büyük firmalar olaya bir şekilde dahil. Eğitime, sağlığa, tarihi değerlere, doğaya ve bunun gibi daha bir çok alana yardım eli uzatılması için gerekli olan katkı, firmaların senelik pazarlama bütçelerinin içine bir süredir cömertçe yerleştiriliyor.
Moda, tasarım ve lüks tüketim dünyasında da durum farklı değil. Örneğin, Bvlgari tasarladığı özel mücevher koleksiyonunun satışı ile “Save The Children” vakfına katkıda bulunuyor. Bu projeyi duyurmak için de Hollywood ünlüleri ile bir araya geliyor. Apple, Beats, Belvedere gibi markalar özel olarak ürettikleri kırmızı renkli ürünlerin satışından elde edilen geliri AIDS’e karşı mücadele veren Red vakfına aktarıyor. Bottega Veneta, daha işin en başından önlem alarak, merkez ofisini çevreye duyarlı hale getiriyor. Villa Da Porto-Schroeder isimli binada, gereksiz su kullanımını önleyen ve gün ışığından maksimum yararlanmayı sağlayan teknolojiler kullanılıyor.
Bu örnekleri çoğaltmak kolay. Ancak geçen gün karşılaştığım bir tanesi var ki, bence o, şu anda devam eden çoğu sosyal sorumluluk projesinden bir adım ötede. Bahsettiğim, Los Angeles’ta yeni açılan TopShop mağazasında karşıma çıkan bir proje.
Resimde gördükleriniz makyaj çantaları. Capcanlı renkleri ve etnik desenleriyle daha mağazaya adım atar atmaz dikkatimi çektiler. Ama bunlar sandığınız gibi TopShop üretimi değil. Bu makyaj çantalarının reyonlarda yer edinme şekli, başlı başına anlatılmayı hak eden emek dolu bir hikaye. TopShop’ın “Key To Freedom” ismi ile tanıttığı bu projede, kötü koşullarda yaşamını sürdürmek durumunda kalan kadınlara yardım eli uzatılıyor. Şöyle ki, bu kadınlar önce taciz ve insan ticaretine maruz kaldıkları ortamdan kurtarılıyor. Onlara sığınacak güvenli bir yuva açılıyor. Ardından dikiş ve kumaş baskısı tekniklerini öğreniyorlar. Ve bütün bu aşamaları tamamladıktan sonra bu kadınlar, kendi ürünlerini tasarlayıp üretmeye başlıyorlar. Ortaya çıkan ürünler, TopShop’ta satılıyor. Kadınlara emeklerinin karşılığı, ürünler TopShop için yola çıktığı aşamada ödeniyor. TopShop ayrıca, bu ürünlerin satışından kazandığı tüm tutarı daha fazla kadını “Key To Freedom” projesine kazandırmak üzere bir fona yatırıyor. Bu sosyal sorumluluk projesi (diğer bir çoğu ile beraber) 2012 senesinden beri TopShop tarafından yürütülüyor. “Key To Freedom” dahilinde yaratılan el yapımı ürünler arasında, şallar, pijamalar, kimonolar ve elbiseler de var. Ve bence ortaya çıkan her ürün birbirinden güzel! Konu ile ilgili daha detaylı bilgi almak isterseniz keytofreedom.org isimli siteye göz atmanızı öneririm.
Burada benim altını çizmek istediğim nokta ise, TopShop’ın bir sosyal sorumluluk projesi olan bu girişimi işleme şekli. İngiliz moda markası, reyonlarında bu ürünlere yer açarak, hem üreticileri yüreklendiriyor hem de tüketicileri alıma bizzat teşvik ediyor. Diğer bir deyişle, TopShop, günde binlerce kişinin ziyaret ettiği mağazalarını bir platform olarak kullanarak emek sahipleri ile müşteriyi buluşturuyor. Bu da “Key To Freedom” girişimini, çok daha canlı ve görünür kılıyor.
Göz önünde bulunan sosyal sorumluluk projelerinin daha çok akılda kaldığı ve daha fazla desteklendiği bir gerçek. Sonuçta, amaç sosyal sorumluluk da olsa, projeyi duyuran yine iletişimi. Burada TopShop, moda sektöründe olmanın getirdiği birikimi de kullanarak (kişileri tasarım konusunda eğitmek, satışa uygun ürünler üretmelerini sağlamak) artı değer yaratıyor. İngiliz marka, “Benim senelik cirom şu kadar, bunun da şöyle bir kısmını kadınların eğitimi için çabalayan bir derneğe ayıracağım” deyip işin ‘kolayına’ kaçmıyor.
İyilik yapmak amaçlı çıkılan her yol elbet ki güzel. Ancak, TopShop’ın yaklaşımı bence çok daha etkili. Çünkü burada sürdürülebilir bir sistem kurulmaya çalışılıyor. Ekonomik bağımsızlığı olmayan mağdur kadınlar, kendi hayatını yönlendiren meslek sahibi kişilere dönüşüyor.
Bütün bu çabanın nihayetinde ise, algı anlamında işin kaymağını tabi ki TopShop yiyor. Sonuçta bu ‘iyilik’ girişimleri, topluma faydalı olması kadar, sosyal sorumluluk projesini üstlenen markaya getirisi sebebiyle de kurgulanıyor. TopShop, “Key To Freedom” ile kadın haklarını, eğitimi, üretmeyi destekleyen duyarlı bir marka olarak kendini konumlamış oluyor.
Umarım Türk bir moda markası da benzer bir proje ile karşımıza çıkar. Hele ki Anadolu’da keşfedilecek o kadar cevher varken… Türk kadınlarının eli böyle işlere yatkın, ruhu doğuştan yaratıcıyken… Bu kadar karanlık bir gündemin ortasında, kadının değerinin git gide eritildiğini hissediyorken… Vakko gibi, Koton gibi, İpekyol gibi, veya daha butik Haremlique, Misela veya Taka gibi bir marka kendi böylesine bir sosyal sorumluluk projesi ile ortaya koysa, güzel olmaz mı?
Not: TopShop’ın Türkiye’deki mağazalarında malesef “Key To Freedom” ürünleri satılmıyor.
1 Comment