Marc Jacobs Neden Çalışma Arkadaşlarının Videolarını Çekiyor?
Malum Instagram günümüzün en gözde iletişim aracı. Öyle ki, Instagram’da sayfası olmayan marka, markadan bile sayılmaz artık! Yeni ürün tanıtımlarının ilk düştüğü yer Instagram. Marka yüzleri oradan duyuruluyor. Markayı tercih eden celebrity’ler Instagram’da etiketleniyor. Koleksiyonlarla yapılan “still life” aranjmanlar “like”’ları toplayarak milyonlara bu aplikasyon üzerinden ulaşıyor. Buraya kadarki kısma alıştık artık.
Şimdilerde fark yaratan, bir takım markaların Instagram gücünü kullanarak, bu platform üzerinden yarattığı sıra dışı pazarlama hamleleri. Tıpkı Marc Jacobs’ın yaptığı gibi…
Son zamanlarda Marc Jacobs’ın Instagram’ına göz attınız mı bilmiyorum. Ancak sayfaya bakarsanız alışılmışın dışında videoların ara ara takipçilerle buluştuğunu göreceksiniz. Bu videolarda ne bir ürün tanıtımı, ne de markanın reklamı var. Videolar Marc Jacobs dünyasına ait bambaşka (çok da önemli) bir ögeyi 2.7 milyon takipçinin beğenisine taşıyor; Marc Jacobs çalışanlarını.
“After Hours” başlığı altında yapılan her çekimde, farklı bir mağaza çalışanının mesai saatleri sona erdikten sonra neler yaptığına tanık oluyoruz. Örneğin MJ Paris mağazasında çalışan Rafaelle, iş çıkışı eve gidip yemek pişirmekten hoşlandığından bahsediyor. Rafaelle videonun çekildiği gün Malezyalı eşi ve kendisi için körili karides pişiriyor. Instagram videosu dediğimiz şey zaten 3-5 saniyelik. İşte bu kadar kısa bir süre içerisinde, Rafaelle bize gününün samimi bir özetini yapıyor. Üstelik anadilinde, kendi kelimelerini kullanarak…
Rafaelle’nin yaşantısı bizi neden ilgilendirsin diye düşünenleriniz olur mu? Sanmıyorum… Hele ki ederine $35milyon paha biçilen, koskoca Instagram dünyası birilerinin ‘hayatına sızmak’ üzerine kurulmuşken. Elbet burada ilginç olan sadece tanımadığınız bir kadının iş sonrası neler yaptığını öğrenmekle sınırlı değil. Olay sevdiğiniz (seviyorsunuz ki Instagram’da takibe almışsınız) bir markanın parçası olan bir kişinin iç dünyası ile ilgili bilgi almakla alakalı. Rafaelle’nin neler yaptığına şahit olmak, markanın mutfağına giriş izni gibi…
Zaten markanın bu video serilerini yaratmaktaki amacı da müşterilerine marka ile ilgili daha fazla iç görü vermekten ibaret. Mark Jacobs, çalışanlarının hayatlarına dair ipuçları sunarak müşteriyi yaptığı işin içine çekiyor. Hiç bir markanın sunmadığı bir bilgiyi müşterilerinin erişimine açıyor. Bu şekilde marka ile aranızda kurulan bağı kuvvetlendirmeyi hedefliyor. Videoların hissettirdiği “biz bir aileyiz” havası ise markanın daha sıcak, daha insancıl algılanmasına yol açıyor.
Marc Jacobs bu hamle ile markasının yapı taşı olan çalışanlarını önemsediğinin altını kalın çizgiler ile çiziyor. Mağaza elemanları da bu anlamda tüm çalışanlar arasında farklı bir yere de sahip. Ekstra önemi hak eden bir yere… Çünkü onlar, mağazaya girdiğinizde marka ile ilgili ilk 
izleniminizi oluşturdukları için, söz konusu markanın iletişim yüzü olma görevini de sırtlanıyorlar. Durum böyle iken, mağaza çalışanlarına sempati yaratmak, onların hayatı ile bağlantı kurdurabilmek nihayetinde müşteriyi markaya yakınlaştırıyor.
Marc Jacobs’ın “After Hours” videoları ile çizdiği çalışanlarına kıymet veren bir şirket portresi, tüketicilerin gözünde markayı bir tık yukarıya taşımaya da yardımcı. Çünkü günün sonunda, her tüketici, bir başka kurumda “üretici” rolünde değil mi? Ben bu sıra dışı pazarlama hamlesini oldukça başarılı buldum. Zaten videoların aldığı beğeni oranları da beni yalancı çıkartmadı…
