
Fotoğrafta gördüğünüz, Theory Beverly Hills mağazasının içi. Mağazanın ortasına iki kocaman masa yayılmış. Eminim gelen her müşteri masalara göz atıyor. Masanın üzerindeki kıyafetler tabi ki Theory’ye ait. Ancak, çanta Mansur Gavriel, kitaplar Assouline, minik kavanozlardaki çaylar, Prince Teas’e ait. Marka bu sunum ile mağazasında bir ‘yaşam tarzı’ kurguluyor.
Theory en iyi bildiği şey olan kıyafet tasarımını yapıyor. Yaptığı işin etrafını ise diğer konuları iyi bilen isimlere bırakmakta ve kendi “Monobrand” mağazasında onlara yer açmakta sakınca görmüyor. Bu hem mütevazi, hem kendi alanında iddialı, hem cesur hem de yenilikçi bir markanın atabileceği bir adım.
Ürününü ‘diğer konuların’ en iyileri ile birlikte sergilemek, bence Theory markasının prestijini daha da yükseltiyor. Üstelik bu sunum şekli, markanın yeni dönem trendlerini kavramaktaki kıvraklığını da göz önüne seriyor.